SPOR
SAKATLIKLARI
PSİKOLOJİSİ -2
Kişilik Faktörleri:
Cesaret, sürekli kaygı, başarı motivasyonu ve heyecan arama gibi kişilik özelikleri, spor sakatlıklarının görülme sıklığı ile bağlantılıdır (Andreson, Williamsı, 1988) Rosenblum (1979), spor sakatlıkları ile ilgili görünen psikolojik değişkenleri tartışmıştır. Birçok sakatlığın başarı korkusu, depresyondan meydana geldiğini ileri sürmektedir ve sporcuya daha etkili bir şekilde tedavi etmek için antrenör ve hekimin bu durumun parkında olması gerektiğini savunmaktadır. Burcks (1981) de aynı değişkenlerin bir kaçını listelemiştir. Ayrıca olumsuz benlik imajı yada konsantrasyon zorluğu olan hatta yüksek oranda sempati ve dikkate ihtiyacı olan sporcuların, sakatlıkla daha sık karşılaştıkları iler sürmektedir.(Aka. Bergandi,1985)
Brown(1971), sakat ve sakat olmayan futbol oyuncularının kişilik özeliklerini karşılaştırmıştır. (Kaliforniya kişilik Envanterini kullanarak ). Spor sakatlığı ile ölçülen kişilik değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki gösterememiştir. Abadie (1976), bireysel ve takım sporlarında sakat ve sakat olmayan bayan sporcuların kişilik özelliklerini araştırmış ve sakat olmayan sporcunun sakat olandan farklılaşmadığını, takım sporcularını kişiliğinin, bireysel sporculardan farklılaşmadığını bulmuştur(en azından envanterin ölçtüğü özellikler açısından) (Akt. Bergandi, 1985).
Sakatlık ve kişilik değişkenleri arasında ilişki olmadığını gösteren bu çalışmalara rağmen, diğer araştırmacılar, buna zıt deliller vermektedirler. Jackson ve ark. (1978), 110 futbol oyuncusunun katıldığı bir çalışmada, sakat ve sakat olmayan futbolcular arasında Cattell “in 16PF anketinin I faktöründe anlamlı farklılık olduğunu bulmuşlardır. Bu boyut (I faktörü ), bireyleri ya dayanıklı (Tough-minded) ve kendine güvenen yada hassas (tender-minded) ve bağımlı olarak sınıflanmaktadır.
Hassas, duyarlı oyuncuların, kendine daha çok güvenenlere göre sakatlanmaları daha fazla olasıdır. (Akt. Cox, 1990)
Erkek mesafe koşucularına kapsayan bir başka çalışmadan valiant (1981), 16PF”in spor sakatlığının önemli bir yor dayıcısı olduğunu bulmuştur. Vali ant, sakatlanan koşucuların sakatlanmayanlara göre daha az dayanıklı (tough-minded) ve daha az samimi oldukları bulmuştur.Lavarda (1975) İtalyan milli sporcularla yaptığı çalışmada, belli kişilik özelliklerine dayalı olarak sakatlıkla karşılaşmayı tanımlamaya çalışmıştır. Çalışmanın sonucunda, spor aktivitesinden bağımsız, sakatlık insi dansı ile ilgili olarak suç, saldırganlık ve takıntı (inpulsif) özelliklerini bulmuştur. (Akt. Bergandi, 1985).
Kaygı (durgunluk /sürekli ) ve sakatlık arasında bir ilişki olduğunu hanson ve ark. (1992) tarafından rapor edilmiştir. Dışa dönüklük ve sakatlık arasında benzer bir ilişki de kelly (1990) tarafından öne sürülmüştür. Kişilik faktörleri ve spor sakatlığı görülme sıklığı arasında ilişki relatif olarak zayıf iken şekildeki model kişiliğin sakatlığın oluşumu üzerine nasıl indirekt bir etkiye sahip olabildiğini göstermektedir. (akt. Cox, 1990).
Stres oluşturucuların hikayesi
Bireyin stres oluşturucuların hikayesi (önemli yaşam olayları, kronik günlük problemler ve önceki sakatlıklar), stres tepkisi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Sporcunun yaşamdaki stres oluşturucuların tam bir değerlendirmesi, sporcunun ne kadar sakatlık riski altında olduğunun iyi bir tahminini verebilir. (Anderson Williamsı, 1988)
Yaşam stresi ve günlük problemler:
Yaşam stresi, hastalık görülme sıklığı ile ilgilidir stres oluşturucu yaşam olayları ve artan hastalık arasında ki bu ilişki spor alanına da uzanmaktadır. (cox 1990). Stres aynı zamanda küçük günlük problemlerden rahatsızlıklardan meydana gelebilir. Bu kronik günlük stres oluşturucular, önemli yaşam olaylarını gereken uyumun direkt bir sonucu olabilirler. Örneğin; yeni bir şehre taşınmak, yeni bir okul, yeni komşular, yeni caddeler yeni iklim gibi bir çok günlük problemlerde kapsar (Anderson, Williamsı, 1988 )
Yapılan çalışmalar, yaşam stresi ve spor sakatlığı arasında pozitif bir ilişki olduğu ortaya koymuşlardır. Hanson ve arkadaşları (1992) tarafından rapor edilen, negatif ve pozitif yaşam stresi, atletizmle uğraşan sporcuların maruz kaldığı sakatlıkların şiddeti ve sayısı ile ilişki olduğunu göstermiştir. Pozitif yaşam stresi, sınav için çalışma, sosyal ilişkileri geliştirme ve bir aile oluşturma gibi olaylar içermektedir. Negatif yaşam stresi, boşanma, ailede ölüm ve iş kaybı gibi olayların kapsamaktadır.
Sporcular tarafından ne kadar fazla yaşam stresi yaşanırsa spor sakatlığının şiddeti ve görülme sıklığı o kadar fazla olmaktadır. (Akt. Cox 1990)
Bramwell ve Ark. (1975) spor sakatlıklarının oluşumu ve yaşam olaylarındaki değişikliklerin algılama arasındaki ilişkiyi çalışmışlardır. Sosyal uyum oranı ölçeğini, sporcuların yaşam deneyimlerini daha doğru ölçecek bir şekilde modifiye ettikten sonra bu aracı, 82 kolej futbol oyuncusuna uygulamışlardır. Yaşantı değişikliği puanları sonraki sakatlık ile kor ele edilmiştir. Araştırmacılar, bir yıl veya iki yıllık periyotlardan sakatlanan ve sakatlanmayan sporcular arasındaki ortalama puanlardan istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulmuşlardır. (Akt. Bergandi, 1985)
Cryan ve Alles (1983) temel olarak branwell ve ark. (1975) “nin çalışmasını tekrarlamışlar ve benzer sonuçlar bulmuşlardır.
Bu araştırmacılar modifiye edilmiş yaşam olayları anketine 151 kolej futbol oyuncusuna uygulamışlar ve şu sonuçları bulmuşlardır:
1-Yüksek düzeyde yaşantı değişikliği yaşayan futbolcular, düşük miktarda yaşayanlardan daha fazla sakatlanma riski taşımaktadırlar.
2-yüksek değişiklik puanı,verili sporcuda çoklu sakatlıkların oluşumu ile ilgilidir.
3-sakatlığın şiddeti,yaşantı değişikliğini algılama ile ilişkili değildir.
May ve ark.(1985)yüksek yaşam stresini puanına sahih kayakçılarda başarısı,kulak,burun,boğaz problemleri,bacakta kas ve iskelet sakatlıkları problemlerinin,düşük yaşam stresi puanına sahip kayakçılara oranla daha fazla olduğunu bulmuşlardır.
Önceki sakatlık;stres tepkisi modeline göre önceki sakatlık,stres tepkisine yol açabilen bir faktördür. Eğer sporcu bir sakatlık sonrası spora dönmek için yeterince toparlanamamışsa, fakat buna rağmen dönmüşse tekrar sakatlanma olasılığı yüksektir.sporcu müsabakaya dönmek için psikolojik olarak hazırlıklı değilse olumsuz bilişsel değerlendirmeye neden olabilir. Eğer sporcu müsabakaya dönmek için fiziksel olarak hazırlıklı değilse olumsuz bilişsel değerlendirme meydana gelebilir.Tekrar sakatlanma korkusu,önemli bir stres tepkisine yol açabilir ve tekrar sakatlanma olasılığı artabilir. Tekrar sakatlanmada modeldeki diğer faktörler daha üste çıktıklarında, önceki sakatlık hikayesi ve sporcunun fiziksel,psikolojik rehabilitasyonu önem kazanmaktadır(Anderson, Williamsı,1988)